Dülük Antik Kenti
Dülük Antik Kenti Hakkında Bilgiler
Anadolu, tarihin her döneminde insan yerleşimine sahne olmuştur. İşte bunlardan birisi de Dülük Antik Şehiridir. Gaziantep Şehirinin 10 kilometre kuzeyinde bulunmaktadır. Keşfettikçe daha bir seveceğiniz Dülük, Antik Dönemde güney, kuzey, doğu ve batıdan uzanan ticaret yollarının kesiştiği kavşak noktada, Asurlular döneminde Mezopotamya’dan Kilikya’ya uzanan yolun, Helenistik ve Roma döneminde ise Antakya ve Kilikya’dan Zeugma’ya uzanan İpek Yolu’nun güzergahında bulunmaktaydı.
Doliche’deki Mithraeumlar 1997 ve 1998 senelerinde Doliche’nin antik yerleşim tepesinin altında bulunmuştur. Bunlar açık bırakılmış yeraltındaki bir taş ocağına yapılmıştır. Yoğun tahrip edilmiş olmasına rağmen iki kült kabartmasında tanınmış sahne Mithras’ın boğayı öldürürken resmedildiği görülmektedir. İki tane yan yana bulunmuş Mithraeum, Doliche’de Mithras gizeminin çok sayıda inananının olduğunun delilidir. İki Mithraeum da ebatlarından dolayı büyük hangar tesirsini uyandırmaktadır. Bu iki Mithraeum şimdiye dek Akdeniz dünyasında bilinen en büyükleridir ki, mağaralar sonradan eklemeler ile küçültülmüş ihtimali tam olarak sonuçlandırılmamıştır. 1997 seneninde Küçük Asya Araştırma Merkezinin Mithraeumları keşfetmesine dek Mithraeum 1’e 1×1 metre ebatlarında bir girişi sağlayan bir açıklık bulunmaktaydı, Mithraeum 2 ise tamamiyle kapalıydı. Bu asırlarca olmuş olan erozyonların tesiridir. Mağaraların üst yanındaki yamaçtan, Mithraeum önündeki taban düzeyini 6 metreye kadar yükselmesine ve girişlerin kapanmasına kapı aralayan giderek toprak ve taşlar kaymıştır. Bugün ağaçsız bir orman yolu yıkıntı arasından geçişi sağlamaktadır. Antik dönemde bütün giriş alanı çok daha derindeydi. Bizans döneminde de Dülük şehiri, Hititlerden beri süregelen mukaddes şehir konumunu başpiskoposlukla devam ettirmiştir. Bu dönemde Telukh isimiyle bir eyalet merkezi olmuştur. İslam akınları neticesinde Dülük şehiri oldukça tahrip olmuş, başpiskoposluğun 7. asırda Zeugma’ya taşınmasıyla dini merkez konumunu kaybetmiştir. Bu tarihten itibaren Gaziantep Kalesi etrafında kurulan yeni bir şehir olan Ayıntap, Dülük şehirinin yerini almaya başlamış ve günden güne küçülen Dülük, Ayıntap’a bağlı bir köy haline gelmiştir. Dülük kutsal alanı ise, evliya Dülükbaba (Davut Ejder)’nın türbesiyle kutsal alan kimliğini günümüze kadar taşımıştır. Bugün Dülük’te görülebilen kalıntılar, Keber Tepesi’nin güneyindeki Şarklı Mağara ile Keber Tepesi’nin karşı sırtlarında nekropol alanı vardır. Nekropol alanında çok sayıda kayaya reyilmiş oda kabirleri mevcuttur. Bu kaya kabirlerin bazısının ön odasına taş basamaklarla (Dramos) inilerek erişilmaktadır. Kabir içerisinde lahitler bulunmaktadır. Mezar odalarının bazısında dini mitolojik konulu kabartmalar mevcuttur. Bunların birinde ruh mananına gelen Psikhe’ye, Hermes, ölünün ruhunu yer altı dünyasına (Hades) götürmesi için yol göstermektedir. Bir takım mezarlarda ise, baktığını taşa çeviren Medusa başı kabartma olarak işlenmiştir. Antik dönemde de ölüm sonrası dirilme inancı vardı. Bu sebeple “ölünün hanesi” olarak kabul edilen bu kabirler, günlük yaşanılan hane biçiminde yapılmıştır. Nekropolün doğusunda Mar-Slemun Manastırı’na ait olduğu düşünülen iki kaya kilisesi de vardır. Ayrı olarak Dülük Köyünün doğusunda antik taş ocakları mevcuttur. Dülükbaba Tepesinde, Jüpiter Dolikhenos tapınağının arşitrav parçaları ve taban döşemesine ait yassı blok taşlar az sayıda da olsa toprak üstüne yasenemiştir. Bu alanda Münster Küçük Asya Araştırma Merkezi tarafından kazı çalışmaları yapılmaktadır. Ayrı olarak burada Jüpiter Dolikhenos tapınağındaki görevlilere ait kaya kabirleri mevcuttur. Taş basamaklarla inilen kabir girişlerinde dairevi biçimli kapak taşları, kabir içlerinde ise girlantlı lahitler mevcuttur. Bunların 17 adedi Gaziantep Müzesi tarafından temizliği yapılarak ziyarete açılmıştır.
Antik Dülük Şehiri ve Dülük Köyü ananesel kesme taştan haneleri, Osmanlı döneminden kalma camisi, kaya kabirleri ve kiliseleri, taş ocağı, su kanalları ve Musa Kazım türbesiyle yöreye has ananesel tarihi mimari özelliğiyle de gezerken insana keyif veren, zaman kaybetmeden görülmeye değer yerlerin başında gelmektedir.
Nasıl Gidilir?
Gaziantep’in 10 km. kuzeyinde Dülük Köyü’nün kuzeyindeki Keber Tepesi ve etrafında bulunur. Gaziantep-Yavuzeli doğrultununda giderken, otobana girmeden sol tarafta Beylerbeyi Koyu içinden geçen yaklaşık 5 km ilk asfalt bir yolla erişilir.