Tokat Dügün Gelenekleri

Bölgemizde genellikle eski evlenme ve düğün adetleri her yönüyle nesilden nesle intikal edecek asalet ve güzelliğini muhafaza etmektedir.


Evlenme çağına gelen erkek; evlenme arzusunu kız kardeşi, annesi veya başka bir yakını aracılığıyla babasına iletir. Babasının onayından sonra erkeğin sevdiği kızın evine, kız istemeye gidilir. Kız istemeye giderken erkeğin diğer akrabaları da bu grupta bulunur. Bir de anne-babanın, bizzat hayat arkadaşı aramak ve bulmak gibi bir adet vardır.

Burada da kendi görüş ve düşüncelerine uygun kızı bulduktan sonra, kızı babasından istemek icap eder. Erkeğin ebeveynlerinin gelinlerinde arayacağı başlıca şartlar özellikler iffetlilik ve yüz güzelliğidir. Bunun yanında kızın ev işlerinde hamarat olması, dürüst olması ve diline hakim olması arzu edilen ve tercihe yön veren önemli hasletlerdir.

Beğenilen kızın bir de hamamda görülmesi yer yer geçerliliğini koruyan bir gelenektir. Bunların yanı sıra ortamın bu duruma hazırlanması için, kız istemeden evvel sıkça kız evine ziyarete gitmek de yaygın geleneklerdendir. Buna görücülük denilmektedir.


Neticede erkeğin anne-babası ile diğer akraba büyükleri kızın evine giderler. Kısa bir sohbetin ardından mevzuya geçilir. “Allah’ın emri, Peygamber Efendimizin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz” denilir. Kızın ailesi, ya “Kendisine bir danışalım” ya “Ağabeylerine soralım” ya da “Allah yazdıysa olur” gibi ifadelerle biraz zaman ister.

Bunun yanı sıra kızın babası bu isteği kat’i bir dille reddedebileceği gibi, hemen o akşam da olayı tatlıya bağlayabilir. Aradaki zaman zarfında kız tarafı, oğlan tarafını daha iyi tanıma ve tetkik olanağı bulur. Uygun görüldüğünde oğlan tarafına ikinci ziyaretin beklendiği ifade edilir.


SÖZ


Erkek tarafına ikinci ziyarette kız tarafı‎ muvafakat cevapları‎n‎ı “Ne yapalım, Allah yazmış‎‏ böyle imiş” ‏ şeklinde verirler. Oğlan tarafı‎ da söz kesmek, kahve içmek için bir gece tayinini kız babasından isterler. Tespit edilen gece oğlan tarafından baba, yakın akraba, komşuları‎, muhitin ileri gelen büyüğü ve imam‎ ile birlikte kız evine gidilir.

Orada kız evinin ileri gelenleri misafirleri güler yüzle karşılar, yine hal, hatır, sohbet edildikten sonra imam veya bir büyük “Bu gece yapılan sebeb-i ziyâretimiz” diyerek söze başlar ve konuyu anlatı‎r, buna cevaben kız babası‎ “Allah böyle yazdıysa ne yapalım” der ve bütün topluluk “Allah her ikisini de mesut etsin, çoluk-çocuğa kavuş‏tursun” duasına “Amin” diyerek merasim biter, hazırlanan ‏şerbet içilir.

Karşılıklı‎ istekler (Başlık parası‎) ve diğer konular ailelerin varlıklarına göre konuş‏ulur. Bu toplantıda ayriyeten niş‏an takma ve ‏şerbet içme günü tespit edilir.

NİŞAN

Bu gün için taraflar nişan ‏şerbetine davetiye çıkarırlar. Oğlan taraf‎ı ş‏eker, şerbet, kahve gibi lüzûmlu malzemeyi kız tarafına hediyeleriyle birlikte gönderir.

Şerbet içiminde damat adayı‎ bulunmaz, şerbet içme töreni yapıldıktan sonra oğlan ve kız evine “gözayd‎ın” ziyaretleri başlar. Sonra da erkek ve gelin adayı‎ tarafı‎ parmak ölçülerine göre nişan yüzüklerini yaptırırlar.

Kız tarafı‎ erkeğin, erkek tarafı‎ da kızın yüzüklerine adlarını‎ yazdırarak alırlar. Önce niş‏an yüzüğü, hediyelerle kız evine gidilir.

Burada kız niş‏an elbiseleriyle kayınvalidesinin elini öper, bu arada erkeğin ismi yazılı‎ yüzük kızın parmağına takılır. Diğer ziyaret eşyaları da takıldıktan sonra, kız merasimde bulunan büyüklerin ellerinden öper.


Diğer taraftan kız evi tarafından gönderilen yüzük de oğlan evinden nişanlanan erkeğe takılır.

DÜĞÜN

Nişan işlemi bittikten sonra belirli bir tarihte nikâh muamelesin‎e ve düğün hazırlıklarına başlanır. Düğünden önce erkek evinde hazırlanan eşyalar, ağırlıklar gece kız evine gönderilir. Kız evinde çeyiz asma işlemi yapılır.

Kız evi okuyucu çıkarır, “Hanımı‎n selâmı‎ var, kızının çeyizi asılmıştı‎r. Önümüzdeki Cuma günü hamamına ve Cumartesi de kına gecesine buyurunuz” diyerek tanıdık dost ve yakınlarına hamam ve kına gecesi dâveti yapar. Çağırılanlar kendilerince verilecek hediyelerle kız evine gider, çeyize bakanlar, “Hayırlı‎ olsun” derler.

Hamam günü dâvetliler hamamda toplanı‎r. Öğlene yakı‎n gelinlik kız gelinliğiyle hamama gelir, burada kadınlar kendi aralarında tören yaparlar.


Hamamdan çıkıldığının gecesinde çeyiz kız evinden kaldırılarak oğlan evine gönderilir. Burada çeyizin üstüne oturup anahtarı‎ eline alan kişiye bahşiş‏ verilir. Daha sonra teslim alınan eşyalar oğlan evinde gerdek odasına yerleştirilerek gelin odası‎ hazırlanır.


Ertesi gün kına gecesinden önce oğlan annesi, kız evine üç-beş‏ kollu ve mumlarla donatılmış‎‏ ‏şamdan ile bir miktar kına gönderir, kız evi tarafı kına gecesinde kızlarını süslerler.

Oğlan tarafı kına yakma törenine gelir. Burada kadınlar kına yakı‎p tören yaparlar. Gelin kına yakılacak masaya getirilerek kınası yakılır ve şu türkü söylenir;

Ocağa koydular yuha saçını / Başıma koydular kahır tacını /Annem bensiz, ben annemsiz edemem / Ben annemi bırakıp da gidemem. Elek altında valası / Haniya bu kızın anası / Kağıt içinde kınası. Şen olsun babam evi şen olsun / İşte ben gidiyorum haberin olsun. Yıldız dağı derler bir dağ ışılar / Geyik kuzusunu almış muşular /Annemin elinden aldı gişiler. Şen olsun babam evi şen olsun / İşte ben gidiyorum haberin olsun. Deperim deperim tepem delinmez / Çıkarım bakarım anam görünmez / Anam görünmezse sılam görünmez. Şen olsun babam evi şen olsun / İşte ben gidiyorum haberin olsun. Baba Bursa’ya vardın mı? / Bursa kınasını aldın mı? / Gelin olduğumu bildin mi?. Şen olsun babam evi şen olsun / İşte ben gidiyorum haberin olsun.


Kına yakımının ertesi gününde oğlan evinde gelin alma hazırlıkları başlar. Dâvetliler gelin almaya gidecekleri sabahleyin toplanırlar.

Gelin getirilecek araba güzelce süslenir. Diğer arabalara ipekli kumaş takılır. Kız evine davullar-zurnalar çalınarak, halaylar çekilerek gidilir, gelin evinde izzet ve ikrâmdan sonra hazırlanan gelin ağlayarak aile büyüklerinin elini öper ve arabaya bindirilip, davullar-zurnalar çalınarak, silâhlar atılarak oğlan evine getirilir.

Gelin, oğlan evine gelince ailenin büyüğü baba tarafından kapıda karşılanır. Evin üstünden bir pencereden damat, gelin arabasının üzerine çerez ve para serper.

Köylerde oğlan evinin çatısına çakılmış, ucunda kumaş asılı sırığa silahla ateş edilir. Daha sonra koltuk merasimi yapılır. Bütün davetliler sehra yemeği yerler, duâlar edilir.Damat arkadaşları ile hamama‎ gider, orada eğlenceler tertip edilir.


Yatsı‎ namazına arkadaşlarıyla birlikte damat câmiye gider, namazdan sonra davetliler tekbirlerle, ilâhilerle dâmat‎ı evine getirirler. Burada, duâ edilir. Dâmat büyüklerin ellerinden öperken, sağdıç ve arkadaşları damadın sırtına vurur. Damat koşarak, gerdek odasına gider.

Ertesi gün sabah erkenden sağdıç damadı uyandırır, beraberce hamam gidilir, yıkanılır. Orada damadın elbiselerini saklarlar. Damattan bahşiş alırlar. Ertesi gün normal hayat ömür boyunca devam etmek üzere başlamıştır. Bundan sonra ana-baba davetleri yapılır.

NOT

Bunların yanı sıra günümüzde düğün salonlarında yapılan düğünler de yaygındır. Fakat bu organizasyon yalnızca birkaç saat sürer. Burada davul-zurnanın yerini elektronik müzik aletleri almıştır. Bu tür düğünlerde oyunlar oynanır, şarkılar eşliğinde halaylar çekilir. İlerleyen vakitte romantik bir musikî altında gelin ve damat dans eder. Daha sonra konuklar da dansa kalkar. Masada şöleni izleyen misafirlere de pasta, meyve suyu vs. ikramı yapılır. Düğün sonunda damat ve gelin resmi nikah için evlendirme dairesine giderler.


KIZ KAÇIRMA

Flört eden iki âşıktan erkeğin kızı kendi rızasıyla evinden kaçırması ve birlikte baş koyacakları yeni bir hayata taş koymalarıdır. Kız kaçırmada en büyük faktör kızın babasının, kızını sevdiği erkeğe vermemesidir. Böyle bir durumda kız sevdiğine kaçarsa, kız baba evine bir daha ayak basamayabilir. Böyle vakalarda genellikle uzun bir süre (1-2 yıl) baba ve kızı dargın kalır. Anne ve kardeşler ise kız ile görüşebilir.

Baba, kızını affederse karşılıklı aile ziyaretleri başlar. Ayrıca düğün masrafından kaçınmak için âşıkların düğün yapmaksızın resmi nikah ve imam nikahı yaptırmak suretiyle evlendikleri de vakıadır. Bu durum, yaşça büyük dul âşıkların nikahlarında da böyledir.

Tokat Dügün Gelenekleri içeriği, 29 Ekim 2020 tarihinde Tokat.Com sitesinin Keşfet bölümüne eklenmiştir.

DEĞERLENDİRME 3.0

İçeriği Nasıl Buldunuz?

Captcha